23 Temmuz 2013

Zülfü Livaneli SERENAD


 
                Uzun zamandır okuduğum en iyi roman.. Okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
                Her şey, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir gün, İstanbul Üniversitesi''nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran''ın (36) ABD''den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner''i (87) karşılamasıyla başlar.1930''lu yıllarda İstanbul Üniversitesi''nde hocalık yapmış olan profesörün isteği üzerine, Maya bir gün onu Şile''ye götürür. Böylece, katları yavaş yavaş açılan dokunaklı bir aşk hikâyesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin birtakım sırları da öğrenir.
Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, ister herkesin bildiği Yahudi Soykırımı olsun isterse çok az kimsenin bildiği Mavi Alay, bütün siyasi sorunlarda asıl harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini de göz önüne seriyor.
                Okurunu sımsıkı kavrayan Serenad''da Zülfü Livaneli''nin romancılığının en temel niteliklerinden biri yine başrolde: İç içe geçmiş, kaynaşmış kişisel ve toplumsal tarihlerin kusursuz dengesi.

Tahinli Kurabiye Yaptım...

 
Veee çoook güzel olduuu..
 
Malzemeler:
4 su bardağı un
1 su bardağı pudra şekeri
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı tahin
1 su bardağı  fındık
1 paket kabartma tozu
Yapılışı:
Bütün malzemeleri karıştırın ve ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlak yapın ve yağlanmış tepsiye dizin. 180 derecelik fırında dibi olana kadar pişirin.



11 Temmuz 2013

Minicik Bir Aradan Sonra Tekrar Merhaba..

      En son postumu yazmamın ardından epey bir zaman geçmiş..Bunun suçlusu olarak bahar yorgunluğunu seçmek isterdim ama iş-güç tatil-matil derken zaman nasıl geçip gitmiş anlayamadım desem daha doğru olucak sanırsam..Bu minicik araya öncelikle kocaman bir Avrupa turu sığdırdım.Hem de Oğluşumla beraber..Önceki gidişimizde oğluşu götürmemiştim ve acısını hala içimde duyuyorum..Neyse..Önce biraz korktum. Çünkü tam sekiz gün sürecek olan gezimizde oğluşum nasıl davranacak? hasta olur mu?Yemekler sorun yaratır mı? diye düşünürken çok şükür hiç bi sorun yaşatmadı miniğim.Tam 3000 km yol yaptık ve hepimize gayet güzel uyum sağladı.Çok mutluydu.E tabi biz de çok mutlu olduk.Geziden keyif alabildik.Bu turla ilgili fotoğrafları çok yakında sizlerle paylaşacağım.Sevgili tur operatörü arkadaşımız Sevgili Havvacığım yine olağanüstü bir program yapmıştı.Almanya Oberhoff, Wiemar,Elfrud, Dresden,Viyana, Prag, Zagreb, Lubliyana,Bled Gölü, Dolomitiler, Brixen, İnsbrück, Salzburg ve Münih.Hepsi mükemmeldi.İlk başta oberhof da kar yağması gözümüzü korkutsa da diğer günler hava son derece güzeldi.Konakladığımız otellerin hepsi çok güzeldi..Bunları bir diğer postumda detaylıca anlatacağım Şimdi geziden kalan ufak tefek alışverişlerim:
 
 
    Almanya demek çikolata demek.Ama gittiğim her ülkeden değişik tatları deneme heveslisi olan ben rahat durmadım tabii..Neyseki kilo almadım.Canım metabolizmam:)Avusturya Salzburg'da Mozart çikolatası Almanların Marzipanlılarını geçer demeyim de yarışabilir..Mutlaka deneyin.Ama Mirabell markalı olanını tavsiye ederim..Ritter Sport'un minileri feci güzeldi özellikle de hindistan cevizli olanı..Çikolata şeker olayına en çok Kerem sevindi.Neyseki yeni çürük yapmadan geziyi tamamladık;)Bunlar elimde kalanlar..




     Duty free burberry body ve Luftansa'dan pierre cardin küpe seti gezimizden bana kalan ganimetler..








 




Türkiye 'ye döndüğümüzde hemen beyaz peynir, simit, sucuklu yumurta ve tabiki en çok özlediğimiz demleme çaydan oluşan  bir Türk kahvaltısı hazırladım.Farklı bi lezzet olarak da ananaslı bademli peyniri kahvaltı sofrasına iliştirdim.Bu peyniri de sevgili Havva'cığımın tavsiyesiyle Almanya'dan almıştım.Farklı tatları sevenler için denenmesi gerekli..
 
 

Kek yaptım..




 Türk Kahvesi Keyfi de özlediklerim arasındaydı..